ÜÇÜNCÜ KARAR (Kamulaştırmada tebligat)
T.C. YARGITAY 18. HUKUK DAİRESİE. 2010/9057 - K. 2010/14150 - T. 1.11.2010
DAVA: Dava dilekçesinde Kamulaştırma Kanunu'nun 17. maddesine dayalı olarak taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
1-Davacı İdarenin, Kamulaştırma Kanunu'nun 7. maddesinde belirtilen tapu idaresi haricinde kalan yerlerden araştırma yaptıktan sonra adresleri bulunamayan bir kısım davalıya kamulaştırma belgelerini gazetede ilan yolu ile tebliğ etmiş olduğu anlaşılmaktadır. Sözü edilen davalıların tebligata yarar adreslerinin Tapu Sicil Müdürlüğünde bulunup bulunmadığının ilgili müdürlükten sorulması ve adreslerinin bulunmaması halinde gazetede ilan yoluyla yapılmış olan tebliğ işleminin bu takdirde geçerli sayılması gerektiğinin düşünülmemesi.
2-Kamulaştırılan taşınmazda paydaş olan Zerrin C. 15.08.1988 tarihinde ölmüş olduğundan. 30.11.1995 tarihinde ağabeyine teslim edilmek suretiyle yapılan tebligat işlemi geçersizdir. Zerrin C. mirasçısı olan davalılara yapılmış bir tebliğ işlemi de bulunmadığından bu kişinin payı yönünden kesinleşmiş bir kamulaştırmadan söz edilemeyeceğinden payına yönelik davanın reddi gerektiğinin dikkate alınmaması,
3-Kamulaştırılan taşınmazda paydaş olan Ganimet G. satış vaadi sözleşmesi ile payını Müslüm Ç.'ye satmış ve bu sözleşme kamulaştırma işlemine ilişkin olan 27.09.1995 tarihli şerhten önce tapu kütüğüne 28.02.1990 tarihinde şerh edilmiştir. Taşınmazda paydaş olan Ganimet G. adına çıkartılan kamulaştırma tebligatı, nedeni belirtilmeyen imkânsızlıktan söz edilerek köy ihtiyar heyeti azasına yapıldığından geçersiz olmaktan başka, tapu kütüğünde bulunan şerh lehdarı Müslüm'e yapılmış bir tebligat da bulunmadığından Ganimet G. payı yönünden kesinleşmiş bir kamulaştırmadan söz edilemeyeceğinden bu paya yönelik davanın da reddi gerektiğinin dikkate alınmaması,
Doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 01.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.